Talus Osteokondral Lezyonlar (Kemik Nekrozu)

Talus osteokondral lezyonları, ayak bileği eklemindeki talus kemiğinin kıkırdak yüzeyinde ve altındaki kemik dokusunda oluşan hasarı ifade eder. Bu durumda hem eklem kıkırdağı hem de kemik yapısı etkilenir. Hasarlı bölge zamanla zayıflayabilir, çatlayabilir veya nekroz (kemik dokusunun canlılığını kaybetmesi) gelişebilir. Bu nedenle osteokondral lezyonlar erken dönemde tanınması gereken önemli bir ayak bileği problemidir.

Ayak bileği burkulmaları, tekrarlayan travmalar veya kan dolaşımındaki bozulma bu lezyonların en sık nedenleridir. Sporcular, aktif yaşam süren bireyler ve yoğun fiziksel iş yapanlarda daha yaygın görülür.

Talus Osteokondral Lezyonların Nedenleri

Talus kemik dokusu oldukça sınırlı bir damar ağına sahiptir. Travma sonrası bu kanlanma bozulduğunda kemikte zayıflama veya nekroz ortaya çıkabilir. En yaygın nedenler şunlardır:

Travmatik Nedenler

  • Ayak bileği burkulmaları: Aşırı dönme veya bükülme sonucu kıkırdak yüzey zarar görebilir.
  • Darbeler, düşmeler: Talus üzerinde ani basınç artar ve mikro kırıklar oluşabilir.

Kanlanma Problemleri

  • Kan akımının azalması kemik dokusunda canlılığın kaybolmasına (osteonekroz) yol açabilir.
  • Talus doğal olarak düşük kanlanmalı bir kemiktir, bu nedenle risk daha yüksektir.

Tekrarlayan Yüklenme

  • Koşu, futbol, basketbol gibi yoğun zıplama ve ani dönüş içeren sporlar.
  • Ayak bileğine sürekli baskı oluşturan meslekler.

Anatomik ve Bireysel Faktörler

  • Eklem yapılarındaki bozukluklar
  • Önceden geçirilmiş ayak bileği ameliyatları
  • Kemik yoğunluğunda azalma

Belirtiler

Talus osteokondral lezyonları başlangıçta hafif şikâyetlerle kendini gösterebilir, ancak ilerledikçe belirgin hale gelir:

  • Ayak bileği ekleminde derin, noktasal ağrı
  • Yürüyüşle artan, istirahatle azalan rahatsızlık
  • Şişlik ve sertlik
  • Bilekte boşalma hissi veya kararsızlık
  • Uzun süre yürüdükten sonra ağrının tekrarlaması
  • Eklem içinde kilitlenme veya takılma hissi
  • İleri vakalarda hareket kısıtlılığı

Tanı

Doğru tanı için hem klinik değerlendirme hem de görüntüleme gereklidir:

Fiziksel Muayene

  • Eklem hareket açıklığının değerlendirilmesi
  • Noktasal hassasiyetin bulunması
  • Burkulma sonrası instabilite testleri

Röntgen (X-ray)

  • Kemik yapısındaki bozulmalar ve çökme alanları görülebilir.

MRI (Manyetik Rezonans Görüntüleme)

  • En değerli yöntemdir.
  • Kıkırdak hasarı, kemik içi ödem, nekroz alanı ve lezyonun boyutu net şekilde gösterilir.

BT (Bilgisayarlı Tomografi)

  • Kemiğin üç boyutlu yapısını değerlendirmek için tercih edilir.
  • Cerrahi planlamada önemlidir.

Tedavi Yöntemleri

Tedavi, lezyonun boyutuna, derinliğine ve hastanın şikâyet düzeyine göre belirlenir.

Konservatif (Cerrahi Dışı) Tedavi

  • Dinlenme: Ayak bileğine aşırı yük bindiren aktiviteler durdurulur.
  • Buz uygulaması ve ilaç tedavisi: NSAID’ler ile ağrı ve şişlik azaltılır.
  • Yük verme kısıtlaması: Gerekirse bir süre koltuk değneği kullanılır.
  • Ortopedik destek ve tabanlık: Eklem üzerindeki baskıyı hafifletir.
  • Fizik tedavi: Kıkırdak beslenmesini artıran ve eklemi güçlendiren egzersizler uygulanır.

Bu yöntemler genellikle küçük ve erken evre lezyonlarda etkilidir.

Cerrahi Tedavi

Konservatif yöntemlerin yeterli olmadığı veya lezyonun büyük olduğu durumlarda cerrahi düşünülür.

Mikrofraktür (Delme – Çatlatma)

  • Hasarlı bölgeye küçük delikler açılarak yeni kıkırdak oluşumu uyarılır.
  • Küçük lezyonlarda tercih edilir.

Kıkırdak Hücre Nakli (ACI / MACI)

  • Hastanın kendi kıkırdak hücreleri laboratuvarda çoğaltılarak tekrar talus bölgesine yerleştirilir.

OATS / Mozaikplasti

  • Sağlam kıkırdak ve kemik silindirleri başka bir bölgeden alınarak hasarlı alana nakledilir.

Allogreft (Donör Kemik Nakli)

  • Büyük ve çökmüş lezyonlarda donörden alınan kıkırdak-kemik grefti kullanılır.

Debridman

  • Eklemdeki gevşek kıkırdak parçaları temizlenir.

Sonuç ve Öneriler

Talus osteokondral lezyonları erken fark edildiğinde başarılı şekilde tedavi edilebilir. Hafif olgularda yük azaltma, istirahat ve fizik tedavi çoğu zaman yeterlidir. Ancak ilerleyen durumlarda cerrahi onarım gerekebilir. Uygun tedavi ile ayak bileği hareketliliği korunur ve günlük yaşam aktivitelerine geri dönüş sağlanabilir.

Özellikle sporcularda doğru rehabilitasyon, tekrar sakatlanmayı önlemek için kritik öneme sahiptir.